KAMBİYO SENETLERİNDE ÇİFT İMZA

img

KAMBİYO SENETLERİNDE ÇİFT İMZA

SENET ÜZERİNDE Kİ İMZALARIN NEREYE ATILDIĞI ÇOK ÖNEMLİ BİR HUSUSTUR. BU KONUDA BİLİNÇLİ OLMAYANLARIN CİDDİ SORUMLULUK ALTINA GİREBİLECEĞİNİ BELİRTMEK GEREKİR. SENETTE ŞİRKET TEMSİLCİSİNİN ATTIĞI İKİ İMZASININ BULUNMASI HALİNDE İMZALARDAN ŞİRKET KAŞESİ ÜZERİNE ATILAN ŞİRKET, AÇIĞA ATILAN DİĞER İMZA DA İMZA SAHİBİNİN ŞAHSI ADINA ATILMIŞ SAYILIR.

Sermaye şirketlerinde esas olan temsil için çift imzadır. Ancak şirket sözleşmelerinde tek kişiye veya ikiden fazla kişiye imza yetkisi tanınabilir. Kambiyo senetleri için ise genel kural düzenleyenin imzasının bulunmasıdır. İmzaya yetkili iki kişi olsa bile; şirket kaşesi dışındaki ikinci imzalar ise “aval” niteliğinde kabul edilmektedir. Şirket kaşesi dışındaki imza, imzalayanın borçtan “şahsi” sorumluluğunu doğurmaktadır.

Peki aval nedir?

  • Aval kambiyo senetlerinin vadesinde ödeneceğine ilişkin verilen bir garantidir.
  • Avalin geçerliliği asıl borcun varlığına ve geçerliliğine yalnız şekli anlamda bağlıdır.
  • Aval için zaman sınırlaması yoktur, vade tarihinden sonra da protesto tarihinden sonra da verilebilir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi konuyla ilgili 2012/5967 sayılı kararında şunları ifade etmiştir:

“Şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza kendisini sorumlu kılar. Sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir.”

Avalin geçersizliği durumlarını da aşağıda özetlemek isteriz:

  • Çekte muhatabın aval vermesi yasaktır.
  • Kambiyo senedinin şekil eksikliği nedeniyle geçersiz olması durumunda, aval veren borçtan sorumlu değildir.
  • Şunu da altını çizmek isteriz ki, kefaletten farklı olarak, aval veren eşinin rızasıyla bağlı değildir.

 

KARAR İÇERİĞİ

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi

2012/5967 E. , 2012/24221 K.

“İçtihat Metni”

 

MAHKEMESİ : İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 29/09/2011

NUMARASI : 2010/2381-2011/1154

 

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair temyiz itirazları, yerinde değil ise de;

TTK.nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için “senedi tanzim edenin imzasını” ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir. TTK.nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken 589.maddesi gereğince şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.nun 690.maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 613 ve 614/1.maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadının yazılması gerekli değildir.

Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir (HGK.nun 5.10.2011 tarih ve 2011/12-480 sayılı kararı).

Somut olayda 26.12.2008 tanzim, 30.9.2009 vade, 2.780 TL miktarlı bono dışındaki bonolarda keşide yerinde her iki imzanında şirket kaşesi üzerine atılı olduğu görulmektedir.

Dosyada mevcut 17.4.2008 tarih ve 3129 yevmiye numaralı Kırıkkale 2. Noterliğince düzenlenmiş imza sirkulerinin incelenmesinde; senetlerin tanzim tarihi itibariyle H.. T..’un borçlu şirketi münferiden temsile yetkili olduğu görülmektedir.

Senedin keşideci bölümünde şirket ve şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirketi, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur.

Bu durumda 26.12.2008 tanzim, 30.9.2009 vade, 2.780 TL miktarlı bono dışındaki bonolar yönunden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken aval sıfatıyla imzası bulunan şirket yetkilisini şahsen sorumlu tutacak şekilde yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/07/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.