İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

•  İş hukukundan kaynaklanan her türlü tespit davası,
•  İşçilik hak ve alacaklarından kaynaklanan her türlü alacak ve tazminat davası,
•  İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları,
•  Avukatlık danışma hizmetleri.

•  Gelişmiş ülkelerin olduğu kadar, gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerin sosyal refahları için en önde gelen haklarından biri olan çalışanların sosyal güvenlikleri tek başına bir hukuk dalıdır, ya da öyle olmalıdır. Toplumların gelişmelerinin ana unsuru olan çalışanlar ne kadar hukuk ölçüleri ile çalışma yaşamlarını sürdürebiliyorlarsa ülkeleri de o ölçüde gelişme yolunda yol alıyor demektir.
•  Gelişmiş ülkelerin tümünde olduğu gibi ülkemizde de işgücünü oluşturan ve işverenler sosyal güvenlik yasaları ile güvence altına alınmışlardır. Bu da İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku kapsamında yer alan bir hukuk dalıdır.
•  İş Ve Sosyal Güvenlik Hukuku Nedir?
•  Bu hukuk dalı öz bir anlatımla, çalışan ile çalıştıran arasındaki ilişkilerin hukuki bir platformda düzenlenmesidir. Bu konuya daha bir açıklık getirmek gerekirse; bu yasa, işe alım ve devamı süresince belirli kural ve uygulanmaların sağlanması ve kontrollerinin gelişen yaşam koşulları ve değişimlerin göz önüne alınarak yenilenmesinden ibarettir. Ülkemiz birçok alanda olduğu gibi iş ve sosyal güvenlik hukuku alanlarında da Avrupa standartlarını tutturma yolunda belirli bir aşama kaydetmiştir.
•  Çalışanın sosyal güvenliğini ve çalışan ile çalıştıranın hukuki ilişkilerini tek bir çatı altında toplayarak, sosyal güvenlik kurumunu (SGK) oluşturan Türkiye, bu alanda son zamanlarda yaptığı düzenlemelerle her iki taraf arasında sosyal barışı sağlama yolunda epey yol almıştır.
•  İş ve sosyal güvenlik hukukunun ana işlevlerinin başında gelen uygulamalar anayasanın ilgili kanunları ile güvence altına alınmıştır. 4857 sayılı yasa ile düzenlenen kanun çerçevesinde, çalışanlar ile işveren arasında bir iş sözleşmesi kapsamında çalışma ortamına ait hak ve sorumlulukları düzenlemek olarak belirtilen yasa bazı istisnai durumlar dışında tüm işyerlerinin faaliyet konularında uygulanır.
•  İş Güvenliği Faaliyetleri
•  İş kanununa göre; bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek ya da tüzel kişiye veya tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye de iş ilişkisi denir. İşveren tarafından mal ya da hizmet üretmek amacı ile maddi olan veya olmayan unsurlar ile işçinin birlikte oluşturduğu birime işyeri denir. İşgücünü oluşturan işçilerin sosyal hizmet olarak işveren tarafından sağlanan olanaklarla yararlandıkları birçok alan, işyeri konumunda değerlendirilir. Bunlar dinlenme alanları, eğitim ve öğretim, emzirme odaları ve benzeri yerler gibi alanlardır. İşveren adına hareket eden kişilere işveren vekili denir.  İşveren vekilinin işçilere karşı yaptığı işlem ve eylemlerden doğrudan işveren sorumludur. İş ve sosyal güvenlik kanununun işveren ve işçi lehine birçok maddesi eşit olarak belirlenmiştir. Bu ilişkilerin çoğu ‘iş ilişkisi’ kapsamında değerlendirilir. İş hukukunun en önemli iş ilişkisi maddelerinden birisi yasanın beşinci maddesidir. Bu madde aynen şöyledir: İş ilişkisinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep sebeplerine dayanılarak ayrım yapılamaz.
•  İş Ve Sosyal Güvenlik Hukukunda Geçici İş Ve İşçi
•  Son yıllarda başta kamu kurumları olmak üzere birçok işkolunda geçici statüde işçi çalıştırmak yolu tercih edilmektedir. Bu tür işçilerin taşeron denilen kişiler aracılığı ile iş kollarında istihdam edilmeleri birçok konuda işçi aleyhine sonuçlar doğurmaktadır. İşin sürekli olmasına karşılık işçilerin geçici sürelerle çalıştırılmaları genellikle işçilerin aleyhine hak mahrumiyetlerine neden olmaktadır. Son yıllarda çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığının yaptığı çalışmalar bu yolda işçilerin lehine düzenlemeler yolunda olmaktadır.
•  Özellikle son kanun hükmünde kararname ile kamuda çalışan 450 bin işçinin sürekli kadroya alınacak olması bu haksızlıkları biraz osun giderecek mahiyettedir. Çalışma hayatında gerçek barış hiç şüphesiz, iş ve işverenin karşılıklı menfaatleri gözeterek birbirlerine saygı göstermesi ile mümkün olacaktır.
•  Tüm bu konularda hak kayıplarının engellenmesi için iş ve sosyal güvenlik hukuku avukatı ekibimiz hizmet verecektir.